8 Aralık 2021 Çarşamba

Hazır yemek

 


Son zamanlarda üşenmekten midir yoksa lezzetli olduğundan mıdır bilmiyorum fastfood yiyeceklerine çok fazla yöneldik. Daha önceki yazdığım sıkıntılara sebeb olan durumlardan bir tanesi de fastfood yemeklerine aşırı düşkünlüktür. 

Manevi olarak zararlarından bazıları

  • Bilinç kapalılığı 
  • Farkında olma noksanlığı 
  • Unutkanlık 
  • Mukayese güçlüğü 
  • Vicdan zafiyeti 
  • Miskinlik 
  • Yemeğe çok düşkünlük

Bunlar uzun süre sonra insana sıkıntı verebilecek zararlardır. Kendimiz de farkedebiliriz belki ama oluşturacağı farkındalık noksanlığıyla da belki anlamamız biraz zor olabilir. 

Maddi zararları da gerçekten farkedilir derecede olabilecek şeyler ;

  • Kronik yorgunluk
  • Karaciğer kalp damar diğer iç organların  yağlanması
  • Pankreas hastalığı 
  • Kolesterol 
  • Uykuyu yeterince alamamak 
  • Şeker ve tansiyon hastalığı 
  • Kilo problemleri
  • Mide de çeşitli rahatsızlıklar, asit, mide kasılmaları, mide delinmeleri VS 

Ne kadar önemsemesek te bu konu üzerinde durulması gereken bir konu. Herkes yiyor neden onlara birşey olmuyor der bazıları. Aslında hiç birşey olmayan yok. Herkese çeşitli zararlar veriyor yukarıda saydığım zararlar sadece birkaçı, bedensel olarak şimdi bir zarar görmesek te bunun acısı ileriki yaşlarda ortaya çıkıyor. Herkesin bağışıklık oranı farklıdır, kimisine yakın zamanda kimisine bir kaç sene sonra kimisine de yaşlandığı zaman büyük zararlar verir. Neden illa zarar vermek zorunda mı? Anlamamız gereken bir konu var. Bu da insan doğasına aykırı şeyler kesinlikle insana zarar verecektir. Ruhumuz bile acı çekiyor bunu ruhsal farkındalığı zayıf olanlar görmese de bir gerçek. 

Neden mutsuzuz? 

Neden çabuk öfkeleniyoruz? 

Neden duygusal olarak zayıfız? 

Neden tükenmişlik ve depresyondayız? 

Çünkü hormonlarımız bozuldu vucudumuz artık dmt hormonu salgılayamıyor vucudumuz mutluluk hormonu salgılayamıyor. Özümüze dönmek için çok geç olmadan yerli gıdaları tercih etmeliyiz araştırmalıyız okumalıyız. 

Hiç duydunuz mu bazı kanatlı yemlerinde domuz ürünleri bulunmakta. Müslümanlar için söylüyorum, bir Müslüman ın yiyeceğine haram lokma karıştığı zaman o Müslüman dininden hızla uzaklaşır ve soğur. Bu konularda hassas davranmak gerekir. Bu farklı bir konu belki bununla ilgili yazarım ama asıl mesele şimdilik sağlık. 

Sağlık olmadan hiç birşeyin değeri insan gözünde yoktur. 






6 Aralık 2021 Pazartesi

Çağın Hastalığı



 İnsanlık namına dedikleri hususlar şu son dönemde unutulmuş durumda. Artık insanlar kendi içine kapanmış ve kimse kimseyi düşünmez olmuş. Pandemi de bu olaya dahil olduğundan, insanlar artık misafir kelimesini duymaktan korkar oldu.çağımızın hastalığı olan bencillik insanların kendilerini düşünmesini geçti kıskançlık ta dahil olarak artık insanlar birbirlerini kuyusunu kazar oldu. Tüm bu negatif enerji birikimi dünyada insanların mutlu olmasını engellemeye yeter de artar bile.

Ahir zamanda fesadın insan kanında bir zehir dolaşıp her noktaya yayıldığını görmek oldukça üzücü bir durum. Artık şeytan tabiri caizse çaba sarfetmeyi bıraktı diyebilir miyiz?

Biz insanoğlu bu şekilde devam ettikçe yeryüzünde huzur insanların ulaşamadığı yerlerde olacak. bunun önüne geçmek için eğitimde köklü değişimler gerekiyor. İnsana insanca yaklaşmayı öğretmek, bence ezberci sistemde diğer rakipleri geride bırakmak için hangi ezber taktiklerini kullanacağını öğretmekten daha iyidir diye düşünüyorum. 

Nesiller daha bilgili oldu bunu kabul ediyoruz ama öğrenilen bilgiler sanki artık sadece teorik bilgilerden ibaret gibi geliyor bana. Yakın geçmişimizden bir kaç kare görmüştüm bir yerlerde , ilkokul öğrencileri belli dersleri uygulamalı öğreniyorlardı. belki o uygulamalar ile hem daha çok eğleniyorlardı. Günümüzdeyse öğrenciler artık okul kelimesini bile duymak istemiyorlar arkadaşları olmasa okulun çekilmez olduğunu dile getiriyorlar.
Bu sanki sabah erken işe giden çalışanların tepkisiyle aynı. Yenilikçi fikirlerle farkı bakış açılarıyla bu konunun ciddi manada ele alınması gerektiğini düşünüyorum. 

Kaldı ki neredeyse bütün çocuklar doktor olmak istiyor. Burdan da ailedeki eğitimin de önemli olduğunu görüyoruz. Çocuklara seçme hakkı vermiyoruz biliyorum onlar daha seçecek yaşta değiller , o zaman onlar güzel bir eğitim sistemi içerisinde seyrederken yetenekleri dahilinde gelişim sürdürürken akıl baliğ oldukları zaman sevdikleri işi mesleği seçebilirler.
Şu durumda çocuk daha çocukluğunu yaşayamadan okuldan eve gelip dersaneye gidiyor. 

Böyle koşuşuturmaca içerisinde büyüyen insan kendinden başka kimi düşünebilir ki ? Tabiki herkesin rakip olduğu bir ortamda tabiki kendisini düşünecek. Başka bir seçenek yok. Mesela herkesin birbirleriyle yardımlaştığı herkesin birbirinin yanından geçerken yumruk sıktığı değil de avucunda sevgi tohumları bulundurduğu ve hayatı daha çekilir kıldığı bir ortam olmadığı bir zaman için bu normal olacaktır.  

Acilen düzeltmemiz gereken çok şey var. Herkes diyor eskiden zaman yetiyordu şimdi biz hızlandık ama zaman da hızlandı ve çabucak geçiyor. Aslında hayır zaman göreceli. 1 saat boyunca bomboş bir koltukta otursanız zaman nasıl geçer ve 1 saat boyunca elinizde telefonla sosyal medyada gezinseniz zaman nasıl geçer ? Bunu siz cevaplayınız. İşte herşey bundan ibaret . Farkındalığımız artık sıfır durumda. Yemek yerken bile yemekle değil de birşeyler izlemekle haşır neşiriz. Yemeğin tadını dahi hatırlamaz durumdayız. 

Önce zamanı yavaşlatmalı sonra da sevdiklerimize vakit ayırmalıyız. İşte o zaman unuttuğumuz duygularımız olduğunu hatırlayacağız..


4 Aralık 2021 Cumartesi

Does the creator persecute?

 


God does not oppress anyone. Man oppresses himself. He insistently says in the holy books; There are counsels for people who use their minds. God has given man the ability to will. With this ability, one has to compare good and bad. The person who chooses the good is with the beauties, the person who chooses the bad bears the consequences. 

He sent 124000 prophets from Prophet Adam to Prophet Muhammad. We know them with ancient knowledge and solid rumors. These religions have always been named differently because of the languages ​​in the world. But all of them are called Islam in the sight of Allah. 

If a prophet made a great contribution to his time, honored that time, changed many things in a positive way at that time, then he is a prophet. Among the 124000 prophets, we only know the prophets whose names are written in the Qur'an and in other holy books. 

But we believe that some of them may also be prophets. Because a simple person cannot affect his period as much as a prophet. Let's get back to the main topic. God does not oppress anyone. Because he gave will to everyone. 

He has determined everyone's destiny Everyone has a destiny they can and cannot choose. For example, his mother, for example, his hometown. He cannot choose these himself. But her destiny to shape her life depends on her own efforts. Destiny is God's foreknowledge of man's journey in life. People who have never heard of the last religion, Islam, are not responsible for this religion. Everyone is held accountable to the extent that they are informed. Almighty God is infinitely merciful.

1 Aralık 2021 Çarşamba

3. Göz

 

3.GÖZ.

İç görünüz ve Ruhunuzun sesini duymak  istiyorsanız, bunun en iyi yollarından biri üçüncü gözünüzü nasıl açacağınızı öğrenmektir.



Beden ruh için bir araçtır. Fiziksel alemi algılayıp yorumlayabileceğimiz bir yoldur.Üçüncü Göz direkt 6. çakra ile ilgilidir , alnın ortasında kaşların üstünde bulunan psişik çakra, epifiz beziyle yakından ilişkilidir. Üçüncü Göz olduğu gibi, pineal bez insanların çoğunda uyku halindedir.Üçüncü göz, içgörü, görme ve daha yüksek bilgeliğin merkezidir.Her gün 10 dakika boyunca bilinçli olarak üçüncü gözünüzü meditasyon, ibadet, dua, veya yoga yoluyla harekete geçirin.


Çoğumuz, üçüncü gözlerimizi sıkı sıkıya kapatmaya teşvik eden durumlarda doğarız. Küçüklüğümüzden beri, içsel bilgeliğimizden uzaklaşmamıza neden olan sosyal, ebeveyn, dini fikirler ve dogmatik yapılar öğretildi. En önemlisi, kurallara uymaya zorlandık ve bazı durumlarda iç sesimizi görmezden geldik. Ne düşünüyorsanız, tezahur eden şey budur .Yeteneklerinize sezgilerinize güvenin.


Çakralar enerji merkezleridir. Aslen omurga boyunca hizalanan enerjinin tekerlekleri gibidir. Yedi çakra var ve her biri fiziksel, zihinsel ve manevi esenliğinizin farklı bir parçasına tekabül eder. Üçüncü gözün çakrası altıncı çakradır. Üçüncü göz çakrası beyninizin ön kısmında, iki kaşınızın arasında bulunur.Meditasyon yaparken bu çakra üzerinde odaklanmaya çalışın. Dünyayı daha net görmek sizin elinizde. 


Meditasyon, üçüncü gözünüzü açmanız için en etkili tekniklerden biridir. Düşüncelerinize daha fazla farkındalık getirerek üçüncü gözle ilişkili zihinsel açıklığa daha iyi ulaşabilirsiniz. Meditasyonun asıl amacı zihni bir düşünce veya nesne üzerinde dinlendirmektir. Meditasyona başlarken rahat hissettiğiniz bir ortam seçin. Bazı insanlar, doğada olduklarında daha huzurlu  hissederler. Doğada meditasyon da çok etkilidir. Evde de kendinize uygun bir ortam oluşturabilirsiniz.Meditasyonun çok kişisel bir olay olduğunu unutmayın.Yani ortam önemlidir. Akıl-beden bağlantısı meditasyonda çok önemlidir. Fiziksel olarak ne kadar rahatsanız meditasyon da da odaklanmak o kadar kolay olur.


Meditasyon için bir obje yada bir düşünce oluşturabilirsiniz. Birini seçmenin yolu, beyninizin odaklanmasını kolaylaştırmaktır. Bu düşünceleriniz içerisinde dolaşırken meditasyonunuzu daha etkili hale getirecektir . Mumlar odaklanma için önemlidir. Meditasyon nesnenizin fiziksel olarak yakın olması gerekmez. Şelaleler ya da daha önce gördüğünüz güzel bir ağacı zihninizde canlandırabilirsiniz.


Dikkatli olmak, çevrenizdekilerin farkında olmak demektir. yargılayıcı olmaktan uzak durun. Bir şeylerin doğru veya yanlış olup olmadığını düşünmeyin bir görüş oluşturmayıp izleyin. 

Dışarıda vakit geçirmek dikkat için iyidir  ve 3. Göze faydası vardır. Sürekli elektronik cihazlara bakıyoruz. Dışarı çıkmak, tüm uyaranlardan aktif olarak mola vermemizi sağlar.


Günlük hayatta çok heyecanlı veys üzgün hissedebilirsiniz. Dikkatli olmak sakin hissetmenize yardımcı olur. Çevrenizin her yönüne ve olaylara dikkat edin. Duş alırken duyulara dikkat edin,  Üçüncü gözünüzü açmayı öğrendiğinizde, onunla birlikte gelen faydaları göreceksiniz.çok kişi 3. Gözü açınca daha huzurlu hissettiğini söyler. Üçüncü gözünüzü açmanızın stres seviyenizi azaltmanız olasıdır. Kendinizi daha  özgüvenli hissediceksiniz

28 Kasım 2021 Pazar

Boğaz Çakra



 En göz önünde bulunan çakralardandır.Çok boyutlu bir çakradır. Ağız çene dil ve damak ile ilintilidir. Omuz ve boyun da bu çakraya dahil edilebilir.Troid bezinin düzenlenmesinden de sorumlu çakradır.
Boğaz Çakra davranış özellikleri 

  • ifade edebilme , konuşma yeteneği
  • her türlü iletişim
  • sezgisel yetiler
  • fikir üretimi
  • meslek gerçekleşirebilme
  • zamanlama duygusu
Başka özelliği de bizi ruhumuza bağlar. Tıkanıklığını açmak görüşün gerçeğe uygunluğunu destekler. alt ve üstünde bulunan çakraları da etkiler.
bütün vücudun enerjini dengeleme de önemli bir yeri vardır.
boğaz çakra dengesizken;
  • güvensizlik
  • çekingenlik
  • içe kapanma
  • boğaz çakra aşırı çalışıyorsa;
  • gevezelik
  • dedikodu
  • agresif konuşma yaygın görülür.
boğaz çakra dengesizken
  • kendi konuşmalarımızda kontrol edememe durumu yaşayabiliriz.
  • başkalarını dinlerken dikkat dağılması yaşayabiliriz
  • sır saklayamamak
  • yalana meyil vermek
amaca bağlılıktan uzaklaşmak

boğaz çakra aşırı çalışma belirtileri
  • ağız ve çene problemleri oluşabilir 
  • kronik boğaz ağrısı 
  • kulak ağrısı
  • boyun ağrısı
  • faranjit

    boğaz çakra dengeliyken

    açık ve sağlıklı bir iletişim gerçekleşir. kaba konuşmalardan uzak , art niyetsiz, sade ve temiz bir iletişim gerçekleşir.
    düzene sokmak için sağlıklı diyet, egzersiz  aromaterapi ,şarkı söyleme yani ses tellerini kullanma enerji akışı sağlama tıkanıklıkları giderebilir. 

    Boğaz çakrası tıkanıklığı için önemli not 

    Çok istediğiniz ,ihtiyaç duyduğunuz şeyleri ifade etmeye çalıştığınızda ve devam ettiğinizde gerçek dışı söylemlerde bulunduğunuzu fark edeceksiniz.bu da isteklerinizi gerçekten istiyor fakat isteklere varamayıp yolu uzatmaya devam ettiğinizi gördüğünüzde boğaz çakranızın tam çalışmadığını anlayabilirsiniz.

25 Kasım 2021 Perşembe

Is there a creator?


 İs there a creator? 

We can prove the existence of God based on the works he created. The greatest proof of his existence is the entire universe he created and everything in it. There is such a great art in the universe that it is necessary to be almost blind not to see the existence of God, who is its artist. How can this magnificent universe come into existence spontaneously, even though not a single letter could have come into existence without a writer or a needle without a master?

 The entire universe and the realms in it and the beings in these realms are in a state of intertwined whole. It is as if the whole universe is like a palace, and the many realms in it are like the rooms of that palace and all beings are like the ornaments in the rooms of the palace.

 If we see such a palace, can we assume that it has emerged by chance or by itself like grass growing from the ground? Just as we cannot see the master of the palace for the moment, it is not necessary that it is impossible for this palace to emerge from that palace hundreds of millions of times by chance. 

He, too, has a master of infinite power and knowledge. The fact that we can't see Allah, as a necessity of our being tested in this world, does not mean that he does not exist. In this way, our minds can find Allah, and Allah can also find Hz. He has made himself known to us with the prophets and books he has sent since Adam. You have to think.

23 Kasım 2021 Salı

Durusezi



Durusezi, “berrak his'tir ve empatlık ta denir. Durusezerler, hayatlarını materyallerden çok, neyin nasıl “hissettirdiğine” göre yaşarlar. Durusezer insanın kalbi hassastır. Başkalarının duygularını kendilerinin sanatlar bazen  ve bu onlara zaman zaman ağır gelir. Aşırı hassasiyetleri olabilir, herkesin, arkadaşların ve aile içindekilerin sorumluluklarını bazen üstlerine alırlar. 


Bu yüzden çok kişi bu armağanı bir yük olarak görür ama   armağanlarını doğru şekilde kullandıklarında bu Durugörüden de büyük bir güçtür. 


Durusezi,  insanın duygusal katmanlarını ve  bedensel rahatsızlıkları, kalp çakramız ve hislerimizle  hissedebildiğimiz anlamına gelir. güçlü bir his ya da duygu oluşur. Bu, bir insanın kalp kırıklığına sempati duymaktan öte dir. Bazen bir insanın çevresinde olduğunda mutlu, üzgün, kızgın, rahat, acı dolu olabilirsin, çünkü onun duygularını ve acılarını hissediyorsundur. 

  Başın ağrır ve onların da  başının ağrıdığını öğrenebilirsin. Ya da birisini düşündüğünde sebepsiz hüzünlenirsin  çünkü o sırada o da üzgündür. Durusezerler, bir insanın hislerini ve fiziksel rahatsızlıklarını çok rahat bir şekilde hissederler – hatta dışından mutlu görünen insanın bile içindeki mutsuzluğu görebilirler.


Gelişmemiş ise:


Gelişmemiş bir Durusezerin hisleri

İyi hissediyorken, bir insanla konuşurken durduk yere berbat hissedebilirsin, çünkü o an o kişinin hissettiği şey odur.

Negatif bir insanın çevresinde veya kalabalık bir ortamda bulunduktan sonra enerjin tükenebilir. (Bu onların enerjilerine hassas oluşundan ve farketmeden kendindeki şifa enerjisini onlara aktarmış olmandan kaynaklanır.)

Fiziksel rahatsızlığı olan birini düşündüğünde ya da gördüğünde,  grip olan veya başı ağrıyan bir kişi gördüğünde, durusezer gücün  -sen hasta olmasan da- aynı baş ağrısını sana hissettirir. 

Gelişmemiş olanlar başkalarının duygularını kendilerine almaya meyillidir. Bu onların duygularında baskı oluşturur. İnsanların yüklerini yanlışlıkla yüklenirler, bunu kontrol edemezlerse hayatları boyunca sıkıntıya girerler. İçsel şifa çalışmaları bol bol yapmaları gerekir. Gücü eline almak için çeşitli çalışmalar çok büyük önem arz eder. 

Gelişmiş ise: 


Gelişmiş durusezerler çoğu zaman Şifacılardır.


Durusezginler,  rüyalarında ruhsal mesajlar almaya yatkındırlar ve bilinçli rüya konusunda gelişmişlerdir.


Bir durusezerin gelişebilmesi için üç temel şey:


Kendini başkalarının yükünü yüklenmekten nasıl koruyacağını öğren.(Sadece niyetle veya kendine yakın bulduğun, başka spiritüel tekniklerle de yapabilirsin)

topladığın enerjileri nasıl salacağını öğren.

Başkalarının negatif enerjilerini kendinin sanmak yerine başkasının olduğunu fark et.

Bu Allah vergisi armağanın işleyişi, fiziksel olarak bir insana ait düşünceleri ya da ruhtan gelen bir mesajı alman ve bunu hemen duygu ve hislere dönüştürmenledir Durugörürler bu şeyi görüntüye çevirenlerdir; Duruişitirler bunu seslere çevirenlerdir; Durubilirler ise bunu bilişe dönüştürenlerdir.


Durusezi demek, bir Ruhu veya Meleği görmekten çok hissetmek demektir. Bu enerjilerin eril mi yoksa dişil mi olduklarını da sezebilir ve göremesen  nasıl göründüklerini hissedebilirsin. Yani siyah saçlarının, yeşil gözlerinin olduğunu sezebilirsin. Ve bu hisler tam manasıyla doğrudur. Hislerine güven. Bu  kabiliyet düzgün geliştirildiğinde, çok güçlü bir Şifacı ortaya çıkar. 


Unutmamamız gereken şey, empatlığın bir yük, bir lanet olmadığı; bir hediye olduğudur. kimliğinin bir parçasıdır ve bu hediye çok kişiye yardım etmeni sağlar.

Bunları yaparken karşılaştığımız en büyük sıkıntı, o duygunun kendimize ait olduğunu sanmamız, kendi duygularımızla karıştırmamızdır. 

başkasının enerjisini aldığımızın farkında olup, nasıl almayacağımızı anlayamamamızdır. Bu sebeple de, Durusezerler bu kabiliyeti yük sanır. – eğer yük olduğuna inanırsanız, gerçekten yük olacaktır. Kendinizi başkalarının enerjisinden koruyamayacağınıza inanırsanız, koruyamayacaksınız. Ama bunun hediye ve güç olduğunu, güvende olduğunuzu bilirseniz  öyle olacaksınız.

Şimdi herkes kendini farketsin. :)