Bayram: Eski Günlerin Özlemi ve Tatlı Telaşı

Bayram deyince aklınıza ne geliyor? Çocukken sabahın köründe bayramlıklarımızı giyip büyüklerin elini öpmeye koştuğumuz o günler mi? Yoksa ailece bir araya gelip sofrada saatlerce süren o tatlı sohbetler mi? Eskiden bayram, sadece bir tatil değil, büyük bir heyecandı. Bayram sabahı mis gibi kahvaltı kokusu, şeker toplamak için kapı kapı dolaşmanın heyecanı, el öpüp harçlık alma sevinci… Her şey başka bir güzeldi. Şimdi büyüdükçe, sanki bayramın büyüsü biraz azaldı gibi geliyor. Ama belki de biz büyüdükçe o eski heyecanları yaşamayı unuttuk. Şimdi bayramlarda genellikle bir telefon mesajıyla “Bayramın mübarek olsun” deyip geçiyoruz. Halbuki bir araya gelmek, sohbet etmek, büyükleri ziyaret etmek bayramın en güzel yanları değil mi? Evet, hayat yoğun, yollar kalabalık, zaman dar ama bayram dediğin şey biraz da bu telaşın içinde mutlu olabilmek değil mi zaten? Belki de bu bayram bir değişiklik yapmalı. Telefon yerine birini gerçekten ziyaret etmeli, eski bir dostu aramalı, çocuklar...