#fastfood etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#fastfood etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Kasım 2024 Perşembe

Obezite: Günümüzün Görmezden Gelinemeyecek Gerçeği



“Bir kereden bir şey olmaz,” diye başladığımız o küçük kaçamaklar, farkında olmadan büyük sorunlara dönüşebiliyor. Günümüzde her dört kişiden biri obezite riskiyle karşı karşıya ve bu durum yalnızca fazla kilolarla sınırlı değil; ciddi sağlık problemlerinin de kapısını aralıyor. Peki, neden bu kadar yaygınlaştı ve nasıl önüne geçebiliriz? Hadi, bahsedelim!


Obezite Neden Bu Kadar Yaygın?


1. Hazır Gıdalar ve Hızlı Yaşam

Hayat koşturmacası içinde kim yemek yapmaya vakit buluyor? Çoğumuz fast food'un ucuz ve kolay seçeneklerine yöneliyoruz. Ancak bu yiyecekler yüksek kalorili, düşük besin değerli ve sağlıksız yağlarla dolu.

2. Hareketsiz Yaşam Tarzı

Televizyon karşısında geçirilen uzun saatler, bilgisayar başında çalışmak derken fiziksel aktivitelerimizi iyice azalttık. Hele pandemi sonrası, evden çalışma kültürüyle birlikte hareket neredeyse sıfıra indi.

3. Duygusal Yeme Alışkanlıkları

Can sıkıntısı, stres ya da mutluluk… Duygularımızla başa çıkma yöntemimiz genellikle yemek oldu. Bir kutu dondurmayı bitirip rahatlamış hissettiğimizde, farkında olmadan kilo alıyoruz.

4. Uyku Düzeni ve Hormonlar

Düzensiz uyku alışkanlıkları, vücuttaki açlık hormonlarını (ghrelin ve leptin) etkiliyor. Yani uykusuz kalınca daha fazla acıkıyoruz ve bunu sağlıksız yiyeceklerle dolduruyoruz.


Obeziteyle Mücadelede Pratik Çözümler


1. Küçük Adımlarla Başla

Büyük değişiklikler gözünü korkutabilir. Küçük ama etkili adımlar atmayı dene. Örneğin:


Gazlı içecek yerine su iç.

Yemek tabaklarını biraz küçült.

Haftada bir yürüyüş planı yap.


2. Ev Yemeklerine Dönüş

Evde yemek yapmak hem daha sağlıklı hem de bütçe dostudur. Örneğin, basit bir sebze yemeği ve yanında yoğurt hem doyurucu hem de düşük kalorilidir. “Vaktim yok” diyorsan, hazırlığını önceden yapıp yemeklerini dondurabilirsin.

3. Duygusal Açlığı Yönet

Yemek yemek yerine başka bir şeyle kendini oyalamayı dene: sepet ör ,çömlek ovala ,ahşap oy, halı doku , ney çal , günlük yaz, ebru yap vs


Yemek yemenin aslında sadece fiziksel açlık için olması gerektiğini unutma.


4. Hareketi Hayatına Dahil Et

Spor salonuna gitmek şart değil; evde yapılabilecek basit egzersizler veya günlük 20 dakikalık tempolu yürüyüşler ile Asansör yerine merdiven kullanmak gibi ufak alışkanlıklar büyük etki sağlar.

5. Uyku Düzeni Kur

Her gece aynı saatte yatmaya ve 7-8 saat uyumaya çalış. Bu, hem enerji seviyeni dengeler hem de aşırı yemek yeme ihtiyacını azaltır.

6. Destek Almayı İhmal Etme

Zorlandığını hissediyorsan bir diyetisyenden veya uzman bir hekimden yardım istemekten çekinme.


Obeziteyi Uzun Vadede Önlemenin Yolu


Obeziteye karşı en büyük silahımız, sağlıklı yaşamı bir alışkanlık haline getirmek. “Diyet” kelimesi yerine “yaşam tarzı değişikliği” demek belki daha doğru. Her şey bir anda mükemmel olmayacak, ama sabırlı olursan sonuçlarını göreceksin.


Kısacası: Kendine yüklenme. Ufak değişiklikler zamanla büyük sonuçlara dönüşür. Sağlıklı bir beden, sağlıklı bir zihinle başlar. Haydi, ilk adımı at ve kendine bir iyilik yap!

13 Kasım 2024 Çarşamba

Sağlıklı Beslenmenin Sırları



Doğru Gıdalarla Beslenmek


Hepimizin kulağına en az bir kere çalınmıştır: “Sağlıklı beslenmek önemli!” Günümüz dünyasında yoğun tempolar, paketlenmiş yiyecekler, fast food kültürü derken, sağlıklı beslenme bazen bir lüks gibi algılanabiliyor. Oysa doğru bir beslenme düzeni, bedenimize enerji ve canlılık kazandırırken; bağışıklık sistemimizi güçlendirir, cildimizi güzelleştirir, ruh halimizi bile iyileştirir. Ancak son zamanlarda sağlıklı beslenmenin önündeki en büyük engellerden biri, gıda sahteciliği olarak karşımıza çıkıyor. Gelin, sağlıklı beslenmenin temellerine değinelim ve bu yolda nelere dikkat etmemiz gerektiğine göz atalım.


Sağlıklı Beslenme Nedir?


Sağlıklı beslenme, vücudun ihtiyacı olan temel besin öğelerini, vitaminleri, mineralleri ve sağlıklı yağları yeterli ve dengeli şekilde almak anlamına gelir. Her bireyin ihtiyaçları farklı olsa da genel anlamda sebze, meyve, tahıl, protein ve sağlıklı yağları dengeli bir şekilde tüketmek sağlıklı beslenmenin temelini oluşturur. Peki, bu besinlerin gerçekten sağlıklı olduğundan nasıl emin olabiliriz? İşte son yıllarda gıda sahteciliği yüzünden bu soruyu daha sık sorar olduk.


Sağlıklı beslenme, ne yediğimiz kadar, yediğimizin ne kadar doğal olduğuyla da ilgilidir. Örneğin, organik olduğunu düşündüğünüz bir meyve, aslında kimyasallarla dolu olabilir ya da zeytinyağı diye aldığınız ürün, aslında başka yağlarla karıştırılmış bir hile ürünü olabilir. Sağlık, beslenmede doğal ve kaliteli gıdalarla korunur; ancak gıda sahteciliği bu noktada karşımıza çıkıyor.


Gıda Sahteciliği Sağlığımızı Nasıl Etkiliyor?


Gıda sahteciliği, sağlığımızı tehdit eden en büyük faktörlerden biri haline geldi. Sahtecilik, gıdanın besin değerini düşürdüğü gibi sağlığımız için tehlikeli olabilecek katkı maddelerini de beraberinde getiriyor. Balda glikoz şurubu, zeytinyağında farklı yağların karıştırılması ya da et ürünlerinde farklı hayvan etlerinin kullanılması gibi örnekler, sağlıklı beslenmeye olan güvenimizi sarsıyor.


Gıda sahteciliği, sadece besin değerini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda zararlı kimyasallarla bedenimize ciddi zararlar verebiliyor. Özellikle glikoz şurubu ve koruyucu maddeler, uzun vadede obezite, diyabet, kalp rahatsızlıkları gibi sağlık problemlerine yol açabiliyor. Sağlıklı beslenmeye önem veren herkesin bu konuya dikkat etmesi gerektiği aşikar.




Sağlıklı Beslenmenin olmazsa olmazları


1. Doğal ve İşlenmemiş Gıdalar Tercih Edin


Sağlıklı bir beslenme düzeni için işlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak durun. Doğal ve işlenmemiş gıdalar, sağlığınızı desteklemek için gereken tüm vitamin ve mineralleri en saf haliyle sunar. Paketli gıdalardan mümkün olduğunca kaçının ve taze sebze, meyve, baklagiller ve tam tahıllarla beslenin.


2. Yerel Üreticilerden Alışveriş 


Yerel üreticilerden alışveriş yapmak, hem gıda sahteciliği riskini azaltır hem de daha taze ve doğal ürünlere ulaşmanızı sağlar. Pazarlardan ya da doğrudan çiftçiden aldığınız ürünler, sağlıklı beslenme için en güvenilir kaynaklardan biridir.


3. Etiket Okuma Alışkanlığı 


Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmak için her zaman ürünlerin içindekiler kısmını dikkatlice okuyun. İçinde şeker, glikoz şurubu, koruyucu maddeler, yapay renklendiriciler bulunan ürünlerden kaçının. Etiketler, sağlıklı bir seçim yapmanıza yardımcı olabilir.


4. Mevsiminde Tüketin


Mevsiminde yetişen sebze ve meyveler, besin değerleri açısından daha zengindir ve daha az kimyasal işleme maruz kalır. Sağlıklı beslenme için doğanın sunduğu bu zamanlamaya uymak en doğru tercihlerden biridir.


5. Bol Su Tüketin


Sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazı sudur. Yeterli su tüketmek, vücudun besinleri daha iyi işlemesini sağlar ve toksinleri atmaya yardımcı olur. Özellikle saf ve doğal gıdalarla birlikte bol su tüketmek, vücudunuzu dinç tutar.


Sağlıklı Beslenmenin Önündeki Engelleri Aşmak: Bilinçli Tüketici Olun


Sağlıklı beslenme artık sadece bireysel bir tercih değil, toplumsal bir bilinç meselesi haline geldi. Gıda sahteciliği konusunda bilinçli olmak, sadece kendi sağlığımızı değil, ailemizi ve toplumumuzu da korur. Sağlıklı beslenmenin önündeki engelleri aşmak için güvenilir kaynaklardan beslenme bilgisi edinmek, alışveriş yaparken dikkatli davranmak ve kaliteli, doğal gıdaları seçmek çok önemli.


Kendi sağlığımız için en doğru adımları atmak, farkında olarak başlar. Sağlıklı beslenme, sadece yiyeceklerden değil, onları nasıl seçtiğimizden de geçer. Gıda sahteciliği ne yazık ki son yıllarda tavan yapmış durumda; bu nedenle bilinçli bir tüketici olarak, güvenilir markalardan ve mümkünse doğrudan üreticilerden alışveriş yaparak bu durumu önleyebiliriz.


Sonuç: Sağlıklı Beslenme ile Hayatınızı kaliteli hale getirin


Sağlıklı beslenme, bedenimizi dinç tutmanın, enerjimizi artırmanın ve ruhsal olarak daha iyi hissetmenin anahtarıdır. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandıkça, kendinizi daha canlı, daha mutlu ve daha zinde hissedersiniz. Ancak sağlıklı beslenmenin güvenli gıdalarla mümkün olduğunu unutmamalı ve gıda sahteciliği karşısında dikkatli olmalıyız.


Unutmayın, sağlığımız için yapabileceğimiz en iyi yatırım doğru ve sağlıklı gıdalarla beslenmektir. Gıda sahteciliği karşısında bilinçli bir tüketici olarak, kendimiz ve sevdiklerimiz için sağlıklı seçimler yaparak bu süreci yönetebiliriz. Sağlıklı beslenme yolculuğunuzda doğanın sunduklarını en saf haliyle kabul edin, bedeninize ve geleceğinize hak ettiği değeri verin.

4 Kasım 2024 Pazartesi

İklim değişikliği

 


İklim değişikliği artık bir yerlerde okuyup geçeceğimiz, sadece haberlerde duyduğumuz bir konu olmaktan çok uzakta. Çoğumuz, “Aman ya, yine mi iklim krizi” diye düşünüyoruz belki ama bu aslında hepimizi derinden etkileyen, geleceğimizi şekillendirecek kadar büyük bir mesele. Hani yazları her geçen yıl biraz daha sıcak hissediyoruz ya, işte bu sıcaklık artışı, kuraklık, orman yangınları gibi felaketler aslında bize doğanın gönderdiği kırmızı alarm.


Peki bu durumu değiştirmek için ne yapabiliriz? İşte burada “sürdürülebilir enerji” dediğimiz olay devreye giriyor. Kulağa havalı gelebilir ama aslında çok basit bir mantığı var: Fosil yakıtları (kömür, petrol, doğal gaz) yaktığımızda doğaya çok fazla zarar veriyoruz. Bunlar yerine güneş, rüzgar, jeotermal gibi doğal kaynaklardan enerji üreterek, doğaya daha az zarar verebiliriz. Yani, güneşi ve rüzgarı kendi yararımıza kullanmak, doğayı koruyarak enerji üretmek demek.


Güneş enerjisini düşünelim mesela… Sabahları perdelerimizi açtığımızda içeri dolan güneş ışığını enerjiye çevirebilen paneller var artık. Üstelik bu enerji tükenmiyor, güneş olduğu sürece bedava! Aynı şekilde rüzgar enerjisi de öyle. Rüzgar türbinleri dönüp durdukça elektrik üretiyor ve bunun için ne yakıt, ne de doğaya zarar var. Gerçekten doğa dostu, tertemiz bir çözüm.


Ama iş sadece bireysel olarak bizim yapabileceklerimizle bitmiyor. Devletlerin, büyük şirketlerin ve sanayinin de bu yöne kayması lazım. Toplum olarak bu konuda farkındalığımızı artırmalı, enerjiyi daha verimli kullanmalıyız. Basit önlemler bile fark yaratabilir: Evde ampullerimizi enerji tasarruflu olanlarla değiştirmek, su tasarrufuna dikkat etmek, hatta toplu taşımayı daha fazla kullanmak bile büyük farklar yaratabilir.


Belki de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için harekete geçmenin tam zamanı. Kendi küçük çabalarımızla başladığımızda, bu çabalar birleşip büyük bir dalga yaratabilir. Sonuçta doğa bize değil, biz doğaya muhtacız.

10 Aralık 2021 Cuma

Yemek Meditasyonu




Yemek meditasyonu
.. 
Farkındalık ile yemek veya içmek üzerine bir uygulama olarak bir meditasyon tekniği söyleyeceğim. Meditasyon sadece hareketsiz kalarak yapılan bir eylem değil hareket halindeyken de yapılan bir eylemdir. aslında meditasyon demek herhangi bir şeye odaklanmak demektir. 
Hiç farkettin mi bazen ne kadar çabuk yemek yediğini? Yemek esnasındayken kafanda bir sürü program, plan, sorun vs varken bir bakıyorsun ki yemek bitmiş. Ne tadını alabilmişsin ne de yemek ile ilgili duygular hissedebilmişsin. Adeta bilinçaltı ile ezbere yemeği yemişsin. 

Yemek meditasyonu nasıl yapılır?
Söylediğim şeyleri şimdi atıştırma yaparken veya yemek yerken uygulayın. Bunun faydasını mutlaka göreceksiniz ki önce alışkanlık haline getirin. 
Bir yemeğin ilk bir kaç dk sında yemeğin tadını alabilmek bütün sindirim sisteminin o yemekten max. fayda almasını sağlar. bu sebebten o gıdayı kokusu, tadı, dokusu ile ağzımızda hissedeceğiz. 
  • Yiyecek önümüzdeyse önce onu inceleyelim rengi görünüşü kokusu..
  • baktığında ne hissediyorsun açlık, hemen yeme isteği..
  • bu yiyecek ile ilgili hatıran var mı ?
  • İlk lokmayı alacağın sıra kokusunu içinize çekin ve hissedin.
  • Lokmanın dilinizde ki hissini farkedin. Sıcaklığı , ılıklığı ..
  • Bir an önce çiğneyip yutmak mı istiyorsun?
  • kaç defa çiğniyorsun ?
  • bazen alışkanlık ediniriz 3 4 defa çiğner yutarız sindirim sistemini yormak için.
  • bugün normalden fazla çiğneyelim. 
  • lokmayı yutarken boğazınızdan geçerkenki hissi nasıl ?
  • ağzınızda bıraktığı tat..
  • Dünyada daha önemli birşey yokmuşçasına.
  • Bir şeyi farkındalık ile yaptığımzda normal alışkanlık ile yaptığımızdan farkı daha ince ve hassas duyguları açığa çıkarır. 
  • Yemekten daha çok haz ve fayda almamızı sağlar. 
  • Belki de daha fazla yemeğe ihtiyaç duymamamızı sağlar.

  • Yemek meditasyonu



    Bu bir nevi verilen nimete şükürdür. Aslında Tefekkürdür. Allahın yarattığı nimetin güzelliklerini düşünmektir. Bu şekilde düşünmek düşünmeyi geliştirerek tefekkürlerimizi artırır. Bizler meditasyon adı verilen bu teknikleri kendi açımızdan değerlendirerek Yaratıcıya yaklaşmanın bir yolunu da açmış oluyoruz aslında. 
Tefekkür ettikçe düşüneceğiz ki bu yiyecek binlerce tohum arasından bir tohumdu içinde dna kodları vardı ve o binlerce birbirine benzeyen tohum arasından kendi özellikleri ile beraber toprakta filizlendi.
topraktan aldığı çamuru enteresan bir biçimde gövdesinden geçirerek acı tatsız ekşi çamurdan süzerek farklı tatlar ve hoş kokulu gıdalar olarak bizlere nimet oldu. Bunlar körelmiş duygularımızı tazeleyecektir.
Böyle düşünen insan hiç mutsuz olur mu ? 


8 Aralık 2021 Çarşamba

Hazır yemek

 


Son zamanlarda üşenmekten midir yoksa lezzetli olduğundan mıdır bilmiyorum fastfood yiyeceklerine çok fazla yöneldik. Daha önceki yazdığım sıkıntılara sebeb olan durumlardan bir tanesi de fastfood yemeklerine aşırı düşkünlüktür. 

Manevi olarak zararlarından bazıları

  • Bilinç kapalılığı 
  • Farkında olma noksanlığı 
  • Unutkanlık 
  • Mukayese güçlüğü 
  • Vicdan zafiyeti 
  • Miskinlik 
  • Yemeğe çok düşkünlük

Bunlar uzun süre sonra insana sıkıntı verebilecek zararlardır. Kendimiz de farkedebiliriz belki ama oluşturacağı farkındalık noksanlığıyla da belki anlamamız biraz zor olabilir. 

Maddi zararları da gerçekten farkedilir derecede olabilecek şeyler ;

  • Kronik yorgunluk
  • Karaciğer kalp damar diğer iç organların  yağlanması
  • Pankreas hastalığı 
  • Kolesterol 
  • Uykuyu yeterince alamamak 
  • Şeker ve tansiyon hastalığı 
  • Kilo problemleri
  • Mide de çeşitli rahatsızlıklar, asit, mide kasılmaları, mide delinmeleri VS 

Ne kadar önemsemesek te bu konu üzerinde durulması gereken bir konu. Herkes yiyor neden onlara birşey olmuyor der bazıları. Aslında hiç birşey olmayan yok. Herkese çeşitli zararlar veriyor yukarıda saydığım zararlar sadece birkaçı, bedensel olarak şimdi bir zarar görmesek te bunun acısı ileriki yaşlarda ortaya çıkıyor. Herkesin bağışıklık oranı farklıdır, kimisine yakın zamanda kimisine bir kaç sene sonra kimisine de yaşlandığı zaman büyük zararlar verir. Neden illa zarar vermek zorunda mı? Anlamamız gereken bir konu var. Bu da insan doğasına aykırı şeyler kesinlikle insana zarar verecektir. Ruhumuz bile acı çekiyor bunu ruhsal farkındalığı zayıf olanlar görmese de bir gerçek. 

Neden mutsuzuz? 

Neden çabuk öfkeleniyoruz? 

Neden duygusal olarak zayıfız? 

Neden tükenmişlik ve depresyondayız? 

Çünkü hormonlarımız bozuldu vucudumuz artık dmt hormonu salgılayamıyor vucudumuz mutluluk hormonu salgılayamıyor. Özümüze dönmek için çok geç olmadan yerli gıdaları tercih etmeliyiz araştırmalıyız okumalıyız. 

Hiç duydunuz mu bazı kanatlı yemlerinde domuz ürünleri bulunmakta. Müslümanlar için söylüyorum, bir Müslüman ın yiyeceğine haram lokma karıştığı zaman o Müslüman dininden hızla uzaklaşır ve soğur. Bu konularda hassas davranmak gerekir. Bu farklı bir konu belki bununla ilgili yazarım ama asıl mesele şimdilik sağlık. 

Sağlık olmadan hiç birşeyin değeri insan gözünde yoktur.