— Bilgiyi hayatla buluşturmanın yolları
“Ezberliyorum ama çabucak unutuyorum.”
Bu cümleyi kaç kere kurduk, kim bilir?
Bir sayfayı on kez okursun, sınav günü geldiğinde sanki ilk kez görüyormuş gibi hissedersin.
Peki neden böyle oluyor?
Çünkü bilgiyle tanışıyoruz ama dost olmuyoruz.
Ezber: Bilgiyi Tanımak, Anlama: Bilgiyi Hayata Katmak
Ezberlemek, bir bilgiyi geçici süreliğine hafızaya almak demek. Tıpkı geçici bir misafir gibi: Kapıyı çalar, içeri girer, biraz takılır ve sonra sessizce gider.
Ama bir bilgiyi anlarsan, o artık misafir değil; hayatının bir parçası olur.
Çünkü anlamak, sadece kelimeleri değil, bağlantıyı fark etmektir.
Örneğin, “enflasyon nedir” sorusunun cevabı sadece bir tanım değildir.
Mahalledeki pazar fiyatlarını gözlemlediğinde, o tanım canlı hale gelir.
Bilgiyi Ezberlememek İçin 3 Temel Soru
Her yeni bilgiyle karşılaştığında şu üç soruyu sormayı dene:
- Bu bilgi bana ne anlatıyor?
Tanımı değil, anlamı sorgula. - Nerede karşıma çıkabilir?
Gerçek hayatta ya da bir başka derste bu bilgiyle nerede yolun kesişebilir? - Bunu biri bana sorsa, nasıl anlatırım?
Anlatamadığın bilgi, gerçekten öğrenilmiş değildir.
İşte bu üç adım, ezberin duvarlarını yıkıp anlamanın kapılarını açar.
Kendi Yöntemini Keşfet
Herkesin öğrenme şekli farklıdır.
Bazıları yazarak öğrenir, bazıları dinleyerek.
Ama her yolun ortak bir noktası vardır: İç bağlantı kurmak.
Ben mesela YDS kelimelerini ezberleyemediğimde, her kelimeye küçük bir hikâye yazıyorum.
“Revoke” kelimesi (geri almak, iptal etmek) için zihnimde şu sahne var:
Bir kral, bir kararnameyi yırtıp atıyor. Gözünde öfke, dudaklarında tek bir kelime: “I revoke this!”
İşte o sahneyle o kelime artık benden biri oluyor.
Anlamak Zaman İster, Ama Kalıcıdır
Ezber hızlıdır ama geçicidir.
Anlamak ise zaman alır ama kalıcıdır.
Ezber, “yetişmek” içindir.
Anlamak, “yetişmekten öteye geçmek” içindir.
Eğer sadece sınavı geçmek için çalışıyorsan ezber yeterli olabilir.
Ama hayatı anlamak için çalışıyorsan, o zaman bilgiyle kurduğun ilişki de değişmeli.
Son Söz: Bilgiyi Sev
Bilgiyle inatlaşma, onunla dost ol.
Zor gelen bir konunun seni korkutmasına izin verme.
Her bilginin bir hikâyesi, her kavramın bir hayatla bağlantısı var.
Sen sadece onu görmeyi seç.
Ve her öğrenme yolculuğunda kendine bir kez daha sor:
“Ben bunu neden öğreniyorum?”
Çünkü anlamayan unutur.
Ama anlayan, kendine katar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder