8 Nisan 2025 Salı

Zihinsel Olarak Sadeleşmek





— Fazlalıkları bırakmanın iç ferahlatan hikâyesi


Bazen içimde tanımlayamadığım bir yorgunluk oluyor. Ne bedenim yorgun, ne uykusuzum, ama yine de bir ağırlık var üzerimde.

Sanki zihnim kendi içinde trafik sıkışıklığı yaşıyor.

Her düşünce bir korna çalıyor, her plan yeşil ışıkta geçmek istiyor, her “yetişmen lazım” sesi acele ettiriyor.

Ve işte o an fark ediyorum:

Zihnim çok kalabalık.



Görünmeyen Dağınıklık: Zihinsel Karmaşa



Evi toplarken rahatladığını hisseden çok kişi vardır. Ama ya ev topluysa, dağınık olan içimizse?

Zihinsel olarak sadeleşmek, görünmeyen bir odayı düzenlemek gibi. Her şey yerli yerinde gibi görünür ama içerde, yani beynin içinde, binlerce ses konuşuyordur.

Biri geçmişi hatırlatır.

Biri gelecekten korkutur.

Biri yapılacaklar listesiyle üzerine yürür.


Oysa biz bu dünyaya her şeyi aynı anda düşünmek için gelmedik.



Sadeleşmek: Boş Vermek Değil, Seçmek Demek



Zihinsel sadeleşmek demek, “Artık hiçbir şeyi umursamıyorum” demek değil.

Tam tersine, “Artık neyi umursayacağımı ben seçiyorum” demektir.


Bugün sabah kahvemi içerken, elim telefona gitmeden sadece gökyüzüne baktım.

Kulağa çok küçük bir şey gibi geliyor, biliyorum. Ama belki de asıl büyük olanlar, küçüldükçe fark ettiğimiz şeylerdir.


Günde kaç bildirim alıyoruz?

Kaç kez Instagram’a girip çıkıyoruz?

Kaç plan, kaç mesaj, kaç “bunu da unutmamalıyım” diye not düşüyoruz zihnimize?


Bazen durup düşünmek gerek:

Ben bu kadar bilgiyle, düşünceyle, kaygıyla nereye varıyorum?



Zihinsel Sadeleşmenin Küçük Adımları



Sadeleşmek bir gecede olmaz. Ama her gün küçük bir şey bırakarak başlanabilir.


  • Gereksiz düşünceleri yaz:
    Akşam olunca içini kemiren düşünceleri bir deftere dök. Kimi kalır, kimi gider. Ama hepsi sesini keser.
  • Her güne tek niyetle başla:
    Bugün sadece “huzur” için yaşıyorum diyebilmek, seni onlarca görevden korur.
  • Sessiz kalmayı öğren:
    Telefon sessize, zihin huzura geçer.
  • Az kelime, derin anlam:
    Daha az konuş. Daha çok dinle. Daha az “ne olacak” de, daha çok “olursa ne güzel” de.




Sade Bir Zihin, Derin Bir Nefes Gibi



Zihinsel sadeleşmek aslında çok lüks bir şey değil.

Çünkü ihtiyacımız olan şey daha fazla bilgi, daha çok plan, daha büyük hedefler değil.

İhtiyacımız olan şey:

Bir nefeslik sessizlik.

Bir kelimelik huzur.

Ve kendimize açılmış bir pencere.


Bugün kendine şunu sormaya ne dersin?Ve sen, sonunda kendi sesini duyarsın.

“Ben gerçekten neyi düşünmek istiyorum, ve neleri artık sessizce bırakabilirim?”

Belki o zaman, içindeki trafik biraz durur.

Ve sen, sonunda kendi sesini duyarsın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder