1. Ermenistan ile Azerbaycan Arasında Arabuluculuk: TRIPP Koridoru
2025 yılı Ağustos’unda, Washington’da Trump’ın ev sahipliğinde bir anlaşma imzalandı: Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki 37 yıllık Dağlık Karabağ çatışmasına diplomatik bir çözüm arayışı. ABD, Zengezur Koridoru —ya da resmi adıyla TRIPP (Trump Route for International Peace and Prosperity)— üzerinde 99 yıllık özel geliştirme hakları elde etti. Koridor, Azerbaycan’ın toprak dışındaki Nahçıvan bölgesine erişimini kolaylaştıracak; demiryolu, enerji, iletişim, ve ticaret altyapısı yenilme kasıtlı ve bölgesel entegrasyonu artıracak şekilde planlandı .
Bu hamle, tarihi bir barış girişimi olarak görüldü—ABD’nin vekil arabuluculuktan ziyade doğrudan bir rol üstlenmesi bakımından çarpıcı bir adım . Bununla birlikte, Ermeni diasporası kuruluşları, anlaşmanın Karabağ’daki Ermenilerin yerinden edilmeleri, kültürel miras ve savaş esirleri gibi insani ve adalet konularını gözardı ettiği gerekçesiyle eleştirdi .
Siyasi açıdan: ABD, bu anlaşma ile Güney Kafkaslar’da Rusya ve İran’ın etkisini azaltmayı amaçladı, Moskova’nın rolünü geriletti . İnsanlık açısından: Barış ve ulaşım hakkı tesis edilmesi olumlu görülmekte.
Sonuç olarak objektif değerlendirirsek: Bu girişim barış arayışında önemli bir diplomatik adım, stratejik kazanım ve insani potansiyele sahip. Nesnel olarak hem olumlu hem de eksik yönleri var—kısmen başarılı bir çözüm, ama tüm bileşenleri kapsamak çağrısıyla tamamlanması gerekiyor.
2. Siyonizm Konusunda
Trump döneminde İsrail’e verilen güçlü destek, birçok akademik ve siyasi çevre tarafından “Siyonizme hizmet ediyor” olarak değerlendiriliyor. Örnek olarak:
- ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınması, Golan Tepeleri’nin İsrail toprağı olarak tanınması gibi adımlar, Trump’ın İsrail lehine aldığı simgesel kararlar arasında yer aldı .
- Bu tür uygulamalar, İsrail’in uluslararası meşruiyetini artırırken, Filistin tarafı ve insan hakları savunucuları nezdinde eleştirilere neden oldu.
- Bu destek, özellikle Evangelikal Hristiyan Siyonistlerin güçlü desteğiyle de ilişkilendiriliyor; Trump’ın çevresinde bu görüşe yakın kişilere yer verdiği ve bu ideolojiyi siyasi temelde kullandığı belirtiliyor .
Nesnel değerlendirme: Trump’ın politikaları, İsrail’e yönelik açık bir destek sunuyor—dolayısıyla Siyonizme yakınlık veya hizmet söz konusu olabilir. Bu tutum, ABD’nin Ortadoğu’daki stratejik çıkarlarıyla uyumlu gibi görünse de, insan hakları ve Filistin meselesi açısından daha dengeli bir yaklaşımı savunanlar tarafından eleştiriliyor.Bu konuda hiç bir haklı yönleri yok.
3. Geleceğe Kısa Bir Öngörü
Bu hamlelerin sonucu, Trump’ın küresel arenada “barış arabulucusu” imajını güçlendirebilir. Ancak:
- Bölgesel tepkiler: İran ve Rusya, TRIPP koridorunu kendi etki alanlarına bir tehdit olarak gördü; engelleme girişimleri olabilir .
- İç siyasi baskılar: Ermenistan ve Azerbaycan iç politikaları ve halkın desteği olmadan anlaşmalar kırılgan olabilir; 2026 seçimleri veya referandumlar süreci etkileyebilir .
- Siyonizm ekseninde: İsrail destekli politikalar, ABD içindeki bazı Hristiyan milliyetçi çevrelerde tepki yaratabilir; bu da Trump’a yönelik güveni zedeleyebilir .
Kısa Öngörü
“Trump’ın TRIPP projesi, kısa vadede jeopolitik etki ve barış simgesi olarak öne çıkabilir; ancak uzun vadede bölgesel rakiplerin tepkisi ve iç siyasi değişkenlikler, bu diplomatik girişimin sürdürülebilirliğini test edebilir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder