Bir Elimiz Telefon, Diğeri Nerede?
Dürüst olalım, hepimiz bir noktada cep telefonlarımızın kölesi olduk. “Bir bakıp çıkacağım” dediğimiz Instagram’da iki saat kaybolduk, WhatsApp’ta gelen “komik video” zinciri bir anda günümüzü aldı götürdü. Şimdi bir düşünelim: Telefonlarımız olmadan bir gün geçirebilir miyiz?
Şahsen denedim, başta kolay gibi geldi. “Bu iş tamam!” dedim. Ama bir süre sonra ellerim boşta kalınca huzursuzlanmaya başladım. “Ne yapıyordum ben normalde?” dedim kendi kendime. Sonra fark ettim ki telefon olmadan boş vaktimi doldurmayı unutmuşum.
Bağımlılığımızın Farkında mıyız?
Cep telefonu bağımlılığı öyle fark edilmesi kolay bir şey değil. Çünkü hepimiz “Ama işim için lazım”, “Bütün dünya burada dönüyor” gibi bahanelerin arkasına saklanıyoruz. Tamam, kabul, işlerimizin çoğu telefona bağlı. Ama günde kaç saatimizi TikTok’ta komik kedi videolarına veya hiç tanımadığımız insanların hayatını izlemeye ayırıyoruz? İtiraf edelim: Kendi hayatımızın başrolü olmayı bırakıp, başkalarının hikâyelerine göz ucuyla bakmayı tercih eder olduk.
Peki, Neden Bu Kadar Bağımlıyız?
Bunun birkaç sebebi var:
1. Anlık Dopamin: Bir bildirim sesiyle bile beynimiz “Evet, işte bu!” diyerek mutlu oluyor. Bir süre sonra bu hissi tekrar tekrar arıyoruz.
2. Kaçış Mekanizması: Sıkıldığımızda, streslendiğimizde, hatta üzgün olduğumuzda elimiz telefona gidiyor. Gerçeklikten kaçmak için harika bir yöntem gibi geliyor.
3. Sosyal Baskı: Arkadaşlarımızla iletişimde kalmak için sürekli çevrimiçi olmamız gerekiyor gibi hissediyoruz. Hatta telefonumuza bakmazsak “Benim mesajıma neden cevap vermedi?” krizleriyle karşılaşabiliyoruz.
Çözüm Var mı?
Tabii ki var! Ama sihirli bir düğme yok, emek istiyor. İşte birkaç öneri:
• Kendine bir sınır koy: Günde belli saatlerde telefonla vakit geçir ve o süre dolunca bırak. Bir uygulama bile kullanabilirsin, bu konuda yardımcı olan onlarca seçenek var.
• Bildirimleri kapat: Sana ait olmayan her “ding” sesi, dikkatin için bir savaş başlatır. Sessiz bir ortam yarat, sadece önemli şeyleri gör.
• Telefon detoksu yap: Haftada bir gün veya birkaç saat telefonu tamamen bir kenara koy. İlk başta zor gelecek ama inanın huzurlu hissettirecek.
• Gerçek bağlantılar kur: Telefon yerine yüz yüze iletişim kurmayı dene. Arkadaşlarınla dışarı çık, birlikte bir şeyler yap.
Kapanış
Şunu unutma: Cep telefonu hayatımızı kolaylaştırmak için var, yönetmek için değil. Hayat ekranın arkasında değil, tam önünde akıyor. Belki şimdi telefonu bir kenara bırakıp pencerenin önüne geçersin, bir fincan kahveyle kuşları izlersin. Kim bilir, belki de “ding” sesi olmadan da mutlu olabileceğini fark edersin.
Sonuçta hayatı yaşamak için gözlerimizi değil, kalbimizi açmamız gerekiyor, değil mi?
👏👏👏👏
YanıtlaSil👏👏👏👏
YanıtlaSil